Bizi takip edin:

Menü

Ayıplı Mal

Hukuk Temelleri

Ayıplı Mal, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 8. Maddesinde; “(1)Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. “şeklinde tanımlanmıştır.

Ayıplı malları tür olarak 4 ana başlık altında toplayabiliriz. Bunlar;

  1. Açık Ayıp: Ürün üzerinde gözle görülür derecede görülen ve ürünün hasarlı olduğu anlaşılabilen ayıp çeşididir. Satın aldığınız süpürgenin kırık çıkması açık ayıp şekline bir örnektir.

  2. Gizli Ayıp: Direkt olarak tespit edilemeyen veya gözle görülemeyen, malın kullanımı esnasında ve ileriki zamanlarda ortaya çıkan ayıp türüdür. Satın aldığınız aklıllı televizyonun internet özelliklerinin çalışmaması gizli ayıba örnek olarak gösterilebilir. Zİra bu ayıbı televizyonu kullanmadan farkedemeyiz.

  3. Hukuki Ayıp: Ürün üzerinde fiziki bir ayıp bulunmamakta ama hukuki sebeplerden malın kullanımı kısıtlanmış ya da tamamen imkânsız hale gelmişse hukuki ayıptan söz edebiliriz. Cep telefonlarının IMEI’leri kopyalanarak satışa sunulması sonucunda ortaya çıkan ayıplar bu konuya örnek verilebilir.

  4. Ekonomik Ayıp: Normal şartlarda satılandan elde edilmesi beklenen tarzda gelir veya verimin sağlanmamasıdır. Ekonomik ayıp özellikle ticari işletme satışı bakımından önem taşır. Örneğin ticari işletme satışında, satın alınan ticari işletmenin bilançosunda yer almayan borçlarının ortaya çıkması ekonomik ayıptır.

 

Malın ayıplı olup olmadığı konusunda ispat yükü satıcıya ait olup, bu husus 6502 sayılı Kanun’un 10. Maddesi’nde “Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. ” şeklinde ele alınmıştır.

 
 Ayıplı mal satın alan tüketiciye, kanun koyucu seçimlik haklar tanımıştır. Bunlar;
 
  • Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,

  • Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,

  • Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,

  • İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,

şeklindedir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.

Tüketicinin talebi üzerine seçimlik hakları kullandırmayan satıcıya karşı tüketicinin hukuki hakları saklıdır.

Tüketicinin, satın almış olduğu ayıplı malın bedelinin 30.000₺ ‘yi aşmaması durumunda, Tüketici Hakem Heyeti’ne zorunlu başvuru şartı vardır. Bu bedelin üstündeki uyuşmazlıklarda ise Tüketici Mahkemeleri yetkilidir.

Tüketici Hakem Heyetleri’ne yapılacak başvurular şahsen veya avukat aracılığıyla; elden, posta yoluyla veya elektronik ortamda e-Devlet kapısı üzerinden Tüketici Bilgi Sistemi ile yapabilmektedir.

Yukarıda ana hatlarıyla ayıplı mal ele alınmış olup, her somut olay birbirinden farklılık gösterebileceğinden hak kaybına uğramamak adına tarafımızla iletişime geçerek profesyonel bir destek almanızı öneririz.
 
 

Paylaş: